TÜBİTAK 60. Yaşını Kutladı

-A +A

Türkiye’de bilimin ve teknolojinin amiral gemisi TÜBİTAK'ın 60. Kuruluş yıl dönümü görkemli bir törenle kutlandı. TÜBİTAK Başkanlık binasında Feza Gürsey konferans salonunda düzenlenen TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın ev sahipliği yaptığı törene, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Bakan Yardımcıları, Kurum Başkanları ile Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu üyeleri katıldı. TÜBİTAK Yönetim Kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu törene TÜBİTAK’ın eski başkanları Prof. Dr. Sümer Şahin, Prof. Dr. Sadık Kakaç ve Doç. Dr. Cezmi Güner Omay da katıldı.

“TÜBİTAK ülkenin araştırma kabiliyetlerini güçlendirerek bilim, teknoloji ve AR-GE ekosisteminin altyapısının ilk adımlarını attı”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK'ın 60'ıncı kuruluş yıl dönümü dolayısıyla kurumda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, kurumun yenilikçi ve girişimci anlayışıyla bilim ve teknoloji ekosistemine öncülük ettiğini söyledi. TÜBİTAK'ın ülkenin araştırma kabiliyetlerini güçlendirerek bilim, teknoloji ve AR-GE ekosisteminin altyapısının ilk adımlarını attığını vurgulayan Kacır, kurumun "Milli Teknoloji Hamlesi"nin bayrak taşıyıcısı olduğunu bildirdi. Kacır, "Milli Teknoloji Hamlesi"nin başarıyla gerçekleştirilmesinin, teknolojiyi tüketen değil, geliştiren ülke olmak, güçlü, teknolojide lider ve yetkin sanayiyle mümkün olacağını dile getirdi. Bu nedenle TÜBİTAK sanayi destek programlarıyla AR-GE ve inovasyon kabiliyetlerini artırdıklarını belirten Kacır, bir yandan da özel sektörün AR-GE kültürünü sahiplenmesini, teknoloji ve inovasyon odaklı projeler geliştirilmesini sağladıklarını anlattı. Kacır şöyle konuştu: "2002'de 386 olan desteklenen proje sayısını 2022'de 3 bin 669'a, bugünkü rakamlarla 712 milyon lira olan destek tutarını 1,7 milyar liraya çıkardık. 2002'den bu yana, toplamda 24 bin 202 projeye 57 milyar liranın üzerinde destek sağladık. 2012 yılından bu yana 2 bin 140 girişimciye 1,23 milyar lira destek verdik. Girişim Sermayesi Destekleme Programı'mız Tech-InvesTR kapsamında, 5 Tech-InvesTR fonu ile 73 farklı girişime yatırım yaptık, toplam yatırım tutarı 1 milyar 300 milyon lirayı aştı."

Akademi ve kamuya yönelik destek programları kapsamında 2002'de 781 proje olan sayısının 5 kattan fazla artırılarak 2022'de 4 bin 129'a çıkarıldığı bilgisini veren Kacır, sağlanan destek tutarını da 133 milyon liradan 3,5 milyar liranın üzerine çıkardıklarını bildirdi. 

TÜBİTAK sağlık ve verimli üretim yöntemlerinde çözümler sunuyor

TÜBİTAK'ın desteklediği araştırmaların daha sürdürülebilir bir dünya, daha iyi sağlık hizmetleri, daha verimli üretim yöntemleri ve daha adil bir toplum için çözümler sunmaya devam edeceğini belirten Kacır, "Önümüzdeki dönemde farklı destek ve finans mekanizmalarıyla öncelikli AR-GE ve yenilik konularında, yapay zekâda, büyük veri ve bulut bilişimde, siber güvenlikte, biyoteknolojik ilaçlarda, motor teknolojilerinde ileri malzemeler ve yarı iletkenlerde ve ileri fotonik ve kuantum teknolojilerinde ülkemizin dünyadaki yerini kuvvetlendirerek kilit teknolojilerde bilimsel temelin oluşturulmasını sağlayacağız." dedi. Bakan Kacır, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve iklim değişikliğine yönelik olarak da çevre ve biyoçeşitlilik, döngüsel ekonomi, temiz, erişilebilir ve güvenli enerji arzı, yeşil ve sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir akıllı ulaşım alanlarındaki AR-GE ve yenilik çalışmalarıyla ülkenin yeşil dönüşümün öncüsü haline getireceklerini kaydetti. TÜBİTAK'a özel bir değer atfettiklerini vurgulayan Kacır, şu değerlendirmede bulundu: "Geleceğin Türkiye'sinde, TÜBİTAK bugün olduğu gibi yarın da öncü rolünü sürdürmeye devam edecek. Tam bağımsız ve müreffeh Türkiye için çalışan TÜBİTAK ile birlikte, önümüzdeki dönemde de Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda Türkiye'nin kritik araştırma alanlarında uzmanlığını derinleştireceğiz. Araştırma sonuçlarının ticarileşmesini ve küresel liderlik yolunda girişimcilerimizin fikirlerini ürüne dönüşmesini desteklemeyi sürdüreceğiz. Ülkemizin AR-GE ve yenilik ekosistemlerinin tüm aktörlerinin aktif katılımıyla oluşturulan yüksek teknoloji platformları ve sanayi yenilik ağlarına daha fazla ağırlık vereceğiz. Bilim merkezleriyle, Deneyap atölyeleriyle, düzenlediğimiz TEKNOFEST'lerle, yayınlarımızla bilim ve teknolojiyi toplumun her kesimiyle buluşturmaya devam edeceğiz. 'Türkiye Yüzyılı'nı bilimin, dijitalleşmenin, üretimin ve kalkınmanın yüzyılı haline getirmekte kararlıyız. 'Türkiye Yüzyılı'nda inşallah tüm hedeflerimize ulaşarak, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine çıkaracağız."

Kacır, ilk milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın da TÜBİTAK UZAY tarafından geliştirildiğini anımsatarak, "Biraz testler uzadı ama sözü aldık. İnşallah Mart 2024'te Türksat 6A'yı da İMECE gibi başarıyla uzaya göndereceğiz." ifadesini kullandı.

“Milli Eğitim Bakanlığının TÜBİTAK ile yapacağı iş birliği ve çalışmalar, Türkiye Yüzyılı'nın inşasında çok derin ve anlamlı bir yere oturuyor”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, törende yaptığı konuşmada, Milli Eğitim Bakanlığı ile TÜBİTAK arasında yürütülen işbirliği çalışmaları üzerine değerlendirmelerde bulundu. Cumhuriyet'in 40. yılında kurulan TÜBİTAK'ın, o yıllardaki çalışma alanlarının o dönemde ihtiyaç duyulan alanlara odaklandığını dile getiren Tekin, 60. kuruluş yılında ise çağın gereklerine göre kendini şekillendiren, ismine yakışır bir ilerleme çizgisi izlediğini vurguladı.

Bakan Tekin, TÜBİTAK'ı temsil eden yetkililere, kurumu bürokratik olarak da çağı izleyen bir mekanizmaya dönüştürdükleri için teşekkür etti. TÜBİTAK'ta aynı zamanda farklı bilimsel çalışmaların üretildiği bir yapının bulunduğuna işaret eden Tekin, sağlık, nükleer bilimler, uzay gibi alanlarda yürütülen çalışmaların önemini vurguladı.

Kurumun tanıtım videosunda bir gencin "7'den 70'e herkes" ifadesini kullandığını aktaran Tekin, "Oradaki 7 kısmı bizim Bakanlığımıza hitap ediyor. Dolayısıyla TÜBİTAK'ın aslında en başta başlangıç noktası olarak Türkiye'de hem bilim etiğinin hem bilim kültürünün hem de bilimsel çalışma metodolojisinin yaygınlaşması açısından belki TÜBİTAK'la en yoğun çalışması gereken bakanlık biziz." dedi.

TÜBİTAK ile Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki ilişkiyi güçlendirecekleri mesajını veren Tekin, bunu bir taahhüt olarak deklare etmek istediğini belirterek, şunları kaydetti: "Bakanlık olarak TÜBİTAK ile yapabileceğimiz her türlü etkinliğe ve çalışmaya açığız. Cumhuriyet'in 100'üncü yılında Sayın Cumhurbaşkanımız, çok meydan okuyucu bir söylemle kamuoyunun huzuruna çıktı. Önümüzdeki yüzyılın Türkiye Yüzyılı olacağına inanıyoruz ve bunun için çaba sarf ediyoruz. Biz bakanlık olarak şöyle düşünüyoruz; eğer Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceksek burada en temel parametrelerden birisi Milli Eğitim Bakanlığı olacak. Eğer bunu bilim üzerine inşa edeceksek de Milli Eğitim Bakanlığı’nın TÜBİTAK ile yapacağı işbirliği ve çalışmalar, Türkiye Yüzyılı'nın inşasında çok derin ve anlamlı bir yere oturuyor."

“TÜBİTAK’ın üstlendiği görevin bilincindeyiz”

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, “Bugün mensubu olmaktan, çalışmaktan gurur duyduğum ve halen kurum başkanlığını yaptığım TÜBİTAK’ın Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünde, 60’ıncı yılını kutluyoruz. Başta sayın bakanlarımız olmak üzere, önemli, onurlu ve heyecanlı günümüzde yalnız bırakmadığınız için, aramızda olduğunuz için hepinize hem şahsım hem de kurumum adına çok teşekkür ediyorum.” ifadeleriyle konuşmasına başladı.

“Altmış yıl dile kolay. Türkiye Cumhuriyeti'mizin yüzüncü yıllık tarihinde altmış yıl boyunca TÜBİTAK bilim, teknoloji sisteminin oluşturulmasında en önemli kurumlardan biri.” vurgusu yapan Mandal, hem 60 yıla baktığımız zaman, hem de gelecek için Türkiye vizyonunu konuştuğumuzda, Tam Bağımsız Türkiye'yi konuştuğumuzda TÜBİTAK’ın üstlendiği görevin bilincinde olduklarını kaydetti; “Geçmiş 60 yılımız boyunca Türkiye'deki bilim temelli bilginin üretimi, teknoloji temelli inovasyonların gerçekleştirilmesi, ülkemizin ihtiyaç duyduğu kritik ve stratejik teknolojilerin geliştirilmesi noktasında TÜBİTAK önemli rol sahibi. Ama bunlardan çok daha önemli olan, bunlar için hem bilgi üretimi hem teknoloji geliştirilmesi hem de bu ürünlerin üretilmesi noktasındaki en kritik güç olan insan kaynağının, bilim insanı, araştırmacı ve gelişimci insan kaynağının yetiştirilmesi. Burada da ilk akla gelen TÜBİTAK’tır ve biz bunun bilincindeyiz.” dedi.

Prof. Dr. Mandal, “Türkiye'nin dünyadaki gelişmiş ülkelerden biri olma noktasında bizim üzerimize düşen sorumluluğu çok iyi biliyoruz. Geleceğe doğru baktığımız zaman da TÜBİTAK gerçekten o kadar çok kişiye değmiş ve bilgi üretiminde ve teknoloji gelişiminde bulunmuştur ki, dünyadaki en iyi örneklerinden bir tanesini olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

“Tam Bağımsız Türkiye misyonuyla çalışmalarımıza baktığımız zaman bizim üzerimize düşen görev geçmişten çok daha fazla”

Kendi kariyerinden de örnekler veren Mandal, “TÜBİTAK ile doktoramı gerçekleştirdim. TÜBİTAK destekleriyle araştırma projelerimi gerçekleştirdim. Onlarca yetiştirmiş olduğum araştırmacı ve bilim insanı da TÜBİTAK'tan almış olduğum destekler sayesinde. Ve uluslararası bir bilim insanı olarak TÜBİTAK’tan aldığım teşvik ve bilim ödülleri sayesinde tanındım. Benim gibi binlerce, on binlerce araştırmacı, bilim insanı ve girişimci TÜBİTAK vasıtasıyla bu geçtiğimiz altmış yıl içerisinde ülkemizde bilim, teknoloji ve yenilik anlamında bir adım attı, bu ülkeye katkı sağladı.” değerlendirmelerinde bulundu.

 “Geleceğe baktığımız zaman, Türkiye Yüzyılına baktığımız zaman, Tam Bağımsız Türkiye misyonuyla çalışmalarımıza baktığımız zaman bizim üzerimize düşen görev geçmişten çok daha fazla. Çünkü bugün için konuşuyor olduğumuz güçlüklerle mücadelede geçmişe göre üretilen bilgi çok kıymetli. Ama karşılaşılan güçlüklerin çözümünde daha karmaşık, dinamik bu sorunların çözümünde, yenilikçi bilgi üretimi ve teknoloji geliştirilmesinde insan kaynağına ihtiyaç var.” diyen Mandal, “Sadece ne sorusunun cevabını vermek. Sadece niçin sorusunun cevabını vermenin yanında nasıl sorusunun cevabını vermek de oldukça önemli olacak. Ben bu anlamda üzerimize düşen görevin bu heyecanımızla birlikte aynı zamanda da sorumluluğa dönüştüğünü bildirmek isterim. Ve özellikle yakın zamanda son dönemde sürekli söyleyegeldiğimiz, daha fazla birlikte çalışarak, daha fazla birlikte öğrenerek birlikte başarmanın kıymetli olacağını düşünüyoruz. Yani bu nasıl cevabının içerisinde bugünkü sorunların savunmadan güvenliğe, sağlıktan gıdaya, enerjiden ulaştırmaya olan tüm süreçlerden çok daha zorlu süreçlere, zor sorunlara gideceğini biliyoruz. Çünkü bu zor sorunlara bakıldığı zaman bilim temelli çözümlere olan ihtiyaç çok daha fazla.” ifadelerini kullandı.

“Gelecekte Türkiye'nin gücü bilim ve teknolojiyle TÜBİTAK'ta olacak”

“Pandemi döneminde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekten örnek bir süreç yönetildi. Geliştirilen solunum cihazı COVID-19 Türkiye platformunun en güzel örneğini oluşturdu” örneğini veren Mandal, Bilim ve aciliyet kavramlarına değindi, “Bilim ve aciliyet esasında iki tezat kavram. Bilim daha orta ve uzun vadede sorun çözmeyi tercih ederken artık bugünün güçlükleri, sorunları daha kısa vadede çözüm oluşturulması bekleniyor. Dolayısıyla bu bilim ve aciliyet kavramlarını eş zamanlı yönetebilmek için ne sorusunun yanında, niçin sorusunun yanında, nasıl sorusunu da bulmamız gerek. Ben bunun ülkemiz için Türkiye Yüzyılında, Tam Bağımsız Türkiye için tüm alanlarda önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Artık diplomasinin boyutunun özellikle bilim ve teknoloji temelli olduğuna dikkat çeken Mandal, “Türkiye dendiği zaman aklımıza Türkiye'nin sunmuş olduğu hizmetlerin yanında artık bu iş birliğinin, beraber iş yapmanın bilim ve teknoloji temelli olmasının çok daha kritik olduğunu düşünüyorum. Ve bu açıdan da TÜBİTAK'a düşen görev çok daha kıymetli bir noktada olacak.” dedi.

Prof. Dr. Mandal, “60 yıl boyunca TÜBİTAK’a emek verenlere, emekli olan tüm çalışma arkadaşlarıma, kurumda 25 yılını dolduran hala hizmetlerini kıymetli bir şekilde sürdüren çalışma arkadaşlarıma, geçmişte kurum başkanlığı yapmış bu kuruma katkıda bulunmuş tüm bilim insanlarımıza, dostlarımıza ama en önemlisi de özellikle son yirmi yıldır bize desteğini esirgemeyen, her zaman yanımızda olduğunu ifade eden Sayın Cumhurbaşkanımıza, Bakanımıza teşekkür ediyorum.  Gelecekte Türkiye'nin gücü TÜBİTAK'ta olacak, bilim ve teknolojiyle olacak. Türkiye'nin birikimi, bilim ve teknolojiyle ve TÜBİTAK'la olacak.” ifadelerini kullandı.

“TÜBİTAK’ın 60. kuruluş yıl dönümünde bulunmak 91 yaşında biri için büyük bir şanstır”

Prof. Dr. Mandal, konuşmasının ardından “Bu kurumun emektarı, bizim büyüğümüz. Aynı zamanda TÜBA üyemiz. 1975-76 yıllarında TÜBİTAK’ın o dönem en üst temsiliyet noktası olan genel sekreterliği görevini üstlenen Sadık Kakaç” diyerek eski TÜBTAK Başkanı Prof. Dr. Sadık Kakaç’ı sahneye davet etti.  Prof. Dr. Kakaç salondakileri duygulandıran bir konuşma gerçekleştirdi, “TÜBİTAK’ın 60. kuruluş yıl dönümünde bulunmak 91 yaşında biri için büyük bir şanstır. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mehmet Bey'e çok teşekkür ediyorum. Saygılarımı sunuyorum. Ayrıca TÜBİTAK Sayın Başkanı ve aynı zamanda TÜBA üyesi, arkadaşımız çok önemli.” ifadelerini kullandı.

TÜBİTAK’ın önemine işaret eden Kakaç, “Türkiye'mizin can damarı” dedi.

Kakaç, “Ben Anadolu'nun ortasından gelen Çorumlu bir aileden geliyorum. O bakımdan her şeyi Türkiye Cumhuriyeti'ne borçlu olduğum için her zaman diyorum ki ben Türkiye Cumhuriyeti'nin öğrencisiyim” ifadeleriyle zor şartlarda okuyarak bu günlere ulaştığını kaydetti.

TÜBİTAK’a görevlendirildiği zamanı da anlatan Kakaç, “Gençlik yıllarında Türkiye Atom Enerjisi başkanıyken ve TÜBİTAK Bilim Kurulu üyesi üyesiydim. Bana Sadık Bey bu görevi yerine getirin derlerdi. Dolayısıyla TÜBİTAK'a ufak hizmetler olmuştur bunlar. TÜBİTAK başkanlığını yürütmüştük.” dedi.  

“Şöyle baktığım zaman arkadaşlarımı, eski öğrencilerimi görüyorum gurur duyuyorum. Dolayısıyla ülkemiz sağlam ellerdedir.” diyen kakaç,  “Bu yaşıma rağmen daima gençlerle beraberim.” vurgusu yaptı.

“Derslerimi veriyorum. Diyorlar ki “Sadık Hocanın bir kusuru var. Kız öğrencileri koruyor”. Arkadaşlar her şeyin temeli zeki hanımlardır. Her şey ne? Rahmetli eşimi iki sene evvel kaybettim her şeyimi ona borçluyum.” ifadelerini kullanan Kakaç salonda herkesin gülümsemesine neden oldu ve salondan büyük alkış topladı.

BİDEB bursiyerliğinden TÜBİTAK’ta çalışmaya uzanan bir hikâye

Prof. Dr. Kakaç’a teşekkür eden TÜBİTAK Başkanı bu kez de TÜBİTAK’ın en genç çalışanlarından Neslihan Nur Özadam’ı sahneye davet etti.

Geçen Mart ayında TÜBİTAK bünyesinde çalışmaya başlayan Özadam, Meraklı Minik, Bilim Çocuk gibi dergileri takip etmekten BİDEB bursiyerliğine uzanan hayat hikâyesini anlattı.

Özadam “Bursu kazandığımda heyecanımı ve mutluluğumu hala dün gibi yaşıyorum içimde. Tabii kurumumuz burada sadece bize maddi destekle kalmadı. Bursu kazananlar ile Hasan Hocamız toplantı gerçekleştirmişti ve bize hitaben “sizler TÜBİTAK ailesinin bir parçasısınız” şeklinde bir konuşma yapmıştı. Çabalarımızın sonucu burs kazanmak ayrı, bizzat bu bursu veren kurumun başkanı tarafından tebrik edilmek hepimizi ayrı memnun etmişti. “ ifadeleriyle yaşadığı heyecanı paylaştı.

“10 yıl önce hediyeler için heyecanlanan küçük kızın hedeflerini belirlemiş gençlik dönemine uzanan yolunda hayatına bu kadar farklı koldan girebilmiş hatta hayatını yönlendirmiş bu kurumda çalışan olmanın gururunu yaşıyorum bugün sizlerle.” diyen Özadam TÜBİTAK ailesinin bir parçası olmaktan duyduğu gurur ve mutluluğu ifade ederek sözlerini tamamladı. 

Emektarlara plaket verildi, 60. yıl pastası kesildi

Konuşmaların ardından TÜBİTAK'ta 25 yılını dolduran deneyimli TÜBİTAK çalışanlarına ve emeklilerine plaket verildi.

Plaket verilmesinin ardından avluda devam eden programda önce müzik dinletisi eşliğinde bir kokteyl düzenlendi. Kokteyl sırasında 60. Yıla özel TÜBİTAK pastasını TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil ile birlikte kesti. Sonra ise TÜBİTAK çalışanlarından oluşan koro Türk müziğinden seçme eserler seslendirdi.

60’ıncı Kuruluş Yıl Dönümü vesilesiyle “Geçmişten Günümüze TÜBİTAK” fotoğraf sergisi de açıldı. 60 yıldır bilim ve teknolojinin öncüsü olmayı sürdüren TÜBİTAK’ın geçmişine ışık tutan fotoğraf sergisi iki hafta boyunca TÜBİTAK Başkanlık binada gezilebilecek.

Fotoğraflar

Video

24.07.2023