TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal Ankara Üniversitesinde (A.Ü.) Temaslarda Bulundu

-A +A

Ankara Üniversitesindeki programına, Hızlandırıcı Teknolojileri Enstitüsünü (HTE) ziyaret ederek başlayan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’a, yetkililer tarafından teknik bilgilendirme sunumu yapıldı.

HTE’de öğretim üyesi olarak görev yapan Dr. Avni Aksoy, Enstitü’nün 2010 yılında kurulduğunu ve bu tarihten itibaren Ankara Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösterdiğini belirtti.  HTE’nin, ülkemizde ve bölgemizde, parçacık hızlandırıcı teknolojileri alanında kurulmuş ve bu alanda faaliyet gösteren tek kurum olduğuna işaret eden Dr. Aksoy, TÜBİTAK Başkanı’na Enstitünün ulusal ve uluslararası işbirlikleri ile Enstitüde yürütülen projeler ve araştırmalar hakkında bilgi verdi. Enstitü bünyesinde kurulmakta olan Elektron Hızlandırıcısı ve Işınım Tesisi (TARLA) ile ilgili olarak da TÜBİTAK Başkanına bilgi veren Dr. Aksoy, “Tesis, Kızıl-Ötesi bölgesinde 3-250 mikrometre dalga boyu aralığında lazer üretmeyi amaçlamaktadır. TARLA tesisi ürettiği yüksek akımlı elektron demeti ve elektromanyetik radyasyonları ile ülkemizde ve bölgemizde ilk kullanıcı laboratuvarı olmayı amaçlamaktadır” diye konuştu.

“Prof. Dr. Mandal: TÜBİTAK Olarak Süreci Sahipleniyoruz”

Bilgilendirme sunumlarının ardından, Doktora sonrası çalışmaları için İngiltere’de doktora eğitiminde bulunduğu 1989-1992 yılları arasında, oradaki hızlandırıcı merkezinde deneylerini yapabilmek için görme olanağı bulduğunu anlatan Prof. Dr. Mandal, bunun, konunun önemine işaret ettiğini “Yaptığınız çalışmanın ve heyecanınızın içindeyim. Hızlandırıcı merkezi vasıtası ile elde edilebilecek yüksek teknoloji odaklı kazanımların farkındayım. Ülkemizin bu kapsamda bir araştırma altyapısına sahip olması gerçekten çok önemli.  Bu sürece katkı verenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konunun, her zaman ihtiyaç duyulan birlikte yapma modeliyle gelişeceğine olan inancını dile getiren Prof. Dr. Mandal, şunları söyledi: “Bu süreçleri, bütüncül bakış açısı içinde değerlendireceğiz. Temel araştırma olmadan devamının olmayacağının da farkındayız. Nitelikli insan çekebilme, nitelikli insanı destekleyebilme konularında TÜBİTAK olarak biz sürece katkı verme noktasında olacağız. Süreci bu anlamda sahipleniyoruz.” Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de, hep birlikte verimli bir çalışma ortamının kurulacağına olan inancını dile getirdi. Prof. Dr. Hasan Mandal, bilgi sunumunun ardından, yetkililer eşliğinde TARLA tesisini gezdi.

TÜBİTAK Başkanı Ankara Üniversitesinde Görevli Akademisyenlerle Bir Araya Geldi

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Ankara Üniversitesi akademisyenleri ile bir araya geldiği görüşmede, yeni TÜBİTAK’ın hedefleri, politikaları ve destek programları hakkında bir sunum yaptı. Ülkemizdeki genel durumun analizini yaparak sözlerine başlayan TÜBİTAK Başkanı, küresel rekabetçilikte ülkemizin 137 ülke arasında 53. sırada yer aldığı bilgisini verdi. Prof. Dr. Mandal, Dünya Ekonomik Forumu’nun verilerinde Türkiye’nin, Avrupa ve Kuzey Amerika ile karşılaştırıldığını belirterek, bunun, rekabetin en güçlü olduğu yer anlamına geldiğine işaret etti.

Türkiye’nin 11. Kalkınma Planı hedeflerini sıralayan TÜBİTAK Başkanı, Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediğimizi, bunun anlamının yıllık 500 milyar dolar ihracat olduğunu belirtti. İmalata dayalı ihracat içinde yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 4’den yüzde 15’e çıkartmaya çalıştığımızı belirten Prof. Dr. Mandal, “Yeni açtığımız çağrıları incelediğimizde, hep yüksek teknolojiyi hedeflediğimiz görülecektir” dedi.  Prof. Dr. Mandal, 2023 yılında Küresel Yenilikçilik Endeksindeki ilk 20 ülke arasında yer almanın ve küresel üniversite sıralamalarında en iyi 100 üniversite arasında Türkiye’den en az üç üniversitenin olmasının da hedefler arasında bulunduğunu dile getirerek, bunun için de anahtar kavramın araştırma, teknoloji geliştirme, yenilik ve nitelikli insan kaynağı olduğunu ifade etti.

“TÜBİTAK Çağrılarında Getirdiğimiz Yenilikle Taahhüde Giriyoruz”

2018 yılı ve ötesi için temel stratejinin araştırma, teknoloji geliştirme ve yenilik ekosisteminde ulusal hedeflere odaklanmış nitelikli bilgi ve nitelikli insan olduğunu ifade eden TÜBİTAK Başkanı, ürün geliştirme-teknoloji geliştirme, uygulamalı bilim ve araştırma-temel bilimsel araştırma süreçlerinin üçünün birlikte çalışması gerektiğine vurgu yaptı. Bu yapının gerçekleşmesi için olmazsa olmaz denebilecek iki anahtar kavramın nitelikli bilgi ve nitelikli insan kavramları olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mandal, “Türkiye artık tüm süreçlerini nitelikli olarak yapmak zorunda. Yani nitelikli bilgi üretmek zorunda, nitelikli insan kaynağı geliştirmek zorunda” dedi. Bununla ilgili olarak TÜBİTAK’ın kendisini nasıl konumlandırdığını anlatan Prof. Dr. Mandal, “2019 yılı başında hem akademik hem iş dünyası için iki yıllık programımızı yayınlayacağız. Bu program üzerinden siz bizim, 2020 yılı Ekim ayında hangi çağrıya çıkacağımızı göreceksiniz. Şu an bunun bir yıllık versiyonunu Sanayi Destek Programları için yaptık. Bu, bizim için yenilik. Aynı zamanda da taahhüde girmek demek. Aynı zamanda bütçeleri de koyacağız” diye konuştu.

“Yeni Destek Programlarıyla Mini TÜBİTAK’lar Oluşturuyoruz”

Çıktı odaklı süreçlerde referanslandırma yapılması gerektiğine işaret eden TÜBİTAK Başkanı, başarı kavramının, teknoloji hazırlık seviyesi karnesiyle ölçüleceğini dile getirdi. “Çağrılarda sizden hangi teknoloji düzeyinde proje getirdiğinizi görmek isteyeceğiz” diyen Prof. Dr. Mandal, sözlerine şöyle devam etti: “1 ile 3 arasında akademik işbirliklerini görmek istiyoruz. 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı kapsamında ise 3 düzeyinden alıp 6 düzeyine getirmesini bekliyoruz. Üçüncü fazda ise 5’den ya da 6’dan alıp 9’a getirmenizi bekliyoruz. 1. Fazda esasında mini bir TÜBİTAK oluşturuyoruz. O yüzden diyoruz ki bizim önümüze bir teknoloji yol haritası ve nasıl bir işbirliği modeliyle bu süreci yöneteceğinizi getirin. Biz projeyi değerlendirmeyeceğiz, biz platformu değerlendireceğiz. Bu bizim ilk kez yaptığımız bir şey. Yetkinliğimizi devrediyoruz. Bu, üç yıllık bir süreç ve bir üç yıl daha uzayacak. İlk kez biz yedi yıla kadar bir destek programı açmış oluyoruz. Bunun ikinci aşaması SAYEM adlı programımız. Burada merkezde firma var. Teknoloji hazırlık düzeyi 5’den başlayıp 9’a kadar gidiyor. Aynı yaklaşımla gerçekleşecek bir destek programı. Bir diğeri, Avrupa’daki ERC Modeli şeklinde Öncül Araştırmalar Destek Programı. Teknoloji hazırlık düzeyi 1’de başlayıp 2’de maksimum 3’de bitecek olan, ileride iddialı sonuçlar çıkarabilecek, temel bilimlerdeki araştırmayı desteklemeye yönelik bir program.”

Nitelikli insan kaynağının geliştirilmesi boyutundaki diğer destek programının 2244 Sanayi Doktora Programı olduğunu ifade eden TÜBİTAK Başkanı, bu programın farkının, desteklenecek alanda en az üç kişi olması; desteğin yüzde 75’inin TÜBİTAK tarafından, yüzden 25’inin sanayi tarafından verilmesi; doktorasını tamamlayan araştırıcıya 3 yıl boyunca istihdam olanağının da sağlanması olarak açıkladı.

Teknoloji Start-upları ve arayüz desteklerinde, Ankara Üniversitesinin de uygulayıcı kuruluş olarak yer aldığı BiGG Programına değinen Prof. Dr. Mandal, burada da mini bir TÜBİTAK oluşturulduğunu söyledi. İki aşamalı sistemin ilk aşamasındaki tüm sürecin üniversite tarafından yönetildiğini, başarılı bulunanların da TÜBİTAK’a gönderildiğini belirten TÜBİTAK Başkanı, Teknoloji Tabanlı Erken Aşama Girişimcilik Sermayesi Desteği (TechInvesTR) hakkında da bilgi verdi. Burada da bir fon oluşturulmaya çalışıldığını anlatan Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK’ın doğru arayüzü aradığını, TÜBİTAK’ın sürece ilgili TTO veya teknopark aracılığıyla ortak olacağını söyledi. TÜBİTAK Başkanı, 1513 Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programında, tüm sürecin çıktı ve performans odaklı yürütülebildiğini, destek oranının TTO’nun performans skoruna göre yüzde 40 ile yüzde 80 arasında değişeceği bilgisini verdi.

Yeni TÜBİTAK’ın Stratejileri: Katılımcılık, Şeffaflık, Esneklik

Yeni TÜBİTAK’ın stratejilerinde katılımcılık, şeffaflık ve esneklik kavramlarına odaklandığını belirten Prof. Dr. Mandal, yeni oluşturulan programların tamamının, ekosistemdeki akademi ve iş dünyasında yer alan kişilerden gelen geri bildirimlerle, değişik zamanlarda gerçekleştirilen toplantılarda, onların görüş ve önerilerinin alınmasıyla hayata geçirildiğini kaydetti.

Prof. Dr. Mandal, sosyal ve beşeri bilimler alanındaki TÜBİTAK destek mekanizmalarına da değinerek, bu konuda rutinde gidilirken, Temmuz ayında ilgili katılımcılarla bir araya gelinerek, TÜBİTAK’ın sosyal ve beşeri bilimler alanında ne yapması gerektiği, hangi çağrıları nasıl yönetmesi gerektiği ve çağrı süreçleri konusunda yapılan toplantı hakkında da bilgi verdi. Destek süreçlerinde ciddi iyileşmeler yapıldığını dile getiren Prof. Dr. Mandal, 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerinin destek bütçelerinin iki katına çıktığını, kariyer projelerinin yılın 365 günü önerilebilmesi, 1001 Projelerindeki değerlendirme sürecinin değiştirilmesi gibi iyileştirmelerin yapıldığını anlattı.

100 Günlük İcraat Programında TÜBİTAK’ın Rolü

100 Günlük İcraat Programında TÜBİTAK’a verilen görevlerden de söz eden Prof. Dr. Mandal, “500 Sanayi Doktora Öğrencisi yetiştirmeye çalışıyoruz. 10 İleri Teknoloji Platformu oluşturmaya çalışıyoruz. 10 Erken Aşama Girişim Sermayesi Fonu, 10 tane yeni Sanayi Yenilik Ağı oluşturmaya çalışıyoruz. Yurtdışındaki bilim insanlarımızın yurda dönüş seferberliğini sağlayacak yeni bir destek programı oluşturuyoruz. TÜBİTAK Destekli Bilim Merkezlerinin yanı sıra, 81 ilde 100 Deneyap Atölyesi kuruyoruz” diye konuştu.

Prof. Dr. Mandal, konuşmasının ardından Ankara Üniversitesinde görevli akademisyenlerin sorularını yanıtlayarak Ankara Üniversitesindeki ziyaretini sonlandırdı.

05.09.2018