Prof. Dr. Mandal: “Karmaşık, Dinamik ve Değişken Yapıdaki Güçlükler Eureka Kümeleri Arasındaki Etkileşimi Birlikte Çalışma Noktasına Götürüyor”

-A +A

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Sürdürülebilir Endüstri Konulu Eureka Kümeleri Çağrısı Çevrim İçi Ulusal Bilgilendirme Günü toplantısına katıldı. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Mandal, “Yeşil ve Dijital Çözümler İçin Birlikte Geliştirme ve Birlikte Başarma” başlıklı bir sunum yaptı. İlgili konu bağlamında “Eureka sürecinde farklı bir aşamaya gidiliyor ve bu durum teşvikten çok zorunluluk halini alıyor” vurgusu yapan Mandal, “Güçlüklerin çözümü için tek bir bakış açısından çok bütünleşik bakış açısına ihtiyaç var. Eureka kümeleri de bu bağlamda aralarındaki etkileşimi artırmaya çalışıyor. Daha önce yapay zeka alanında oldu şimdi de sürdürülebilir endüstri olarak devam ediyor” dedi.

“Sıfır emisyon hedefi sadece ülkemiz için değil tüm insanlık için önemli”

Prof. Dr. Hasan Mandal, karşılaşılan konuların iklim değişikliği odaklı olduğuna dikkat çekerek, “Bu konuların karmaşık, dinamik ve değişken yapıda gelişiyor olması kümeler arasındaki etkileşimi birlikte çalışma noktasına götürüyor.

Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan küresel risk haritasına atıfta bulunan Mandal, “Gelecek 10 yılı en çok etkileyecek başlıklar iklim değişikliği ile ilgili ve buna bağlı olarak alışılagelmedik süreçlerin yaşanması söz konusu. Türkiye bu başlıklardan hızlı etkilenen bir ülke.  TBMM’de ortak mutabakatla Paris anlaşması onaylandı ve ortaya konulan sıfır emisyon hedefi ile bu bir yeşil kalkınma noktasına dönüştü. Hedef her sektörü ve her kurumu ilgilendiriyor.” vurgusu yaptı. 

“Yaz mevsiminde en çok konuştuğumuz konular olan sel felaketleri, yangınlar ve müsilaj birbirinden tetiklenen konular. Tüm sektörleri etkileyen boyutu var.” hatırlatmasında bulunan TÜBİTAK Başkanı, sıfır emisyon hedefinin tüm insanlık için önemine dikkat çekti.

“Bilgiyi üreten ile kullanan arasında etkileşim önemli”

Konunun karmaşıklığı, değişkenliği ve dinamik yapıda gelişiyor olmasının tüm ülkeleri, kurumları etkilediğini belirten Mandal,  söz konusu güçlüklerin çözüm yöntemi olarak kimsenin tek başına yapamayacak kadar karmaşık olması yüzünden çok daha fazla etkileşime ihtiyaç olduğunun altını çizdi. “Konunun karmaşıklığı arttıkça işbirliğinden çok birlikte geliştirme ve birlikte başarma ve bunun bir kültüre dönüşümü gerekliliği ortaya çıkıyor.” vurgusu yapan Mandal, TÜBİTAK olarak yapmaya çalıştıklarının bu kültürü inşa etmek olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Mandal, “Bilgiyi üreten ile kullanan arasında etkileşim önemli. Üniversite –üniversite,  üniversite – sanayi ve kamu iş birlikleri olabilir ama tek kurum bu sürecin içinden çıkamaz. 16 ülkenin dahil olduğu bu çağrı için de benzer durum söz konusu. Konunun karmaşıklığı tek bir teknoloji açısından ziyade sosyal ve beşeri açıdan da ilgilenilmesini gerektiriyor. İklim değişikliği başlıklarının hepsinde üniversite – sanayi – kamu ve toplum iş birliği olmalı” ifadelerini kullandı.

 “Yeni bilgi ve yeni insan kaynağı üreten süreçlere ihtiyaç var”

Ulusal sistemdeki önceliklerle bugün konuşulan başlıkların ilişkili olduğunu belirten Mandal, “Pandemi öncesinde en çok konuştuğumuz konu Endüstri 4.0’dı. Şu anda Endüstri 5.0’ı konuşuyoruz çünkü insan odaklı sürdürülebilirliği konuşmaya başladık. Konu sadece dijitalleşme değil sürdürülebilirlik de var, ikisinin beraber ele alındığı bir süreç.” değerlendirmesinde bulundu.

Yeni bilgi ve yeni insan kaynağı üreten süreçlere ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mandal, teknoloji geliştirmeye yönelik Yüksek Teknoloji Platformlarının ve SAYEM Platformlarının arkasındaki nedenin bu olduğunu kaydetti.

“Bilgiyi üreten ve kullanan kurumların bir arada olmalarını teşvik ediyoruz. Konuyu bütünsel ele alırken uluslararası iş birliklerine de önem veriyoruz” diyen Mandal, “Türkiye Ufuk Avrupa programına erken aşamada dahil oldu. İlk çağrılardan elde ettiğimiz olumlu dönüş ve başarı da önemli. Başarı oranı yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıktı. Küresel sorunlar rekabet alanında 48 yeni projeye başlanıldı. Elde ettiğimiz başarı oldukça iyi bunu sürdürebilir kılmak istiyoruz. Konuların Eureka kümeleri ile ilişkili olması önemli” ifadelerini kullandı.

Mandal, 21 Mart’ta Ufuk Avrupa’nın resmi açılışının yapılacağı bilgisini de paylaştı.

“TEYDEB projelerinde, proje tamamlandıktan sonra da o projeye yönelik yeni destek programlarının oluşturulmasına yönelik bir süreç geliştirdik”

Programın TEYDEB 1509 kapsamında destekleneceğini belirten Mandal, “TEYDEB projelerinde proje tamamlandığında proje kapanıyordu. Şimdi ise o süre sonrasında 1 yıl, 3 yıl ve 5 yıl projenin izlenmesine ve yeni destek programlarının oluşturulmasına yönelik bir süreç geliştirdik. Süreci sadece proje olarak değil ‘çözüm üretme’ olarak görüyoruz” dedi.

Prof. Dr. Mandal “Sadece ülkemizi temsil etmiyor aynı zamanda yönetimde de görev alıyoruz” diyerek EUROGIA2030 Kümesi Başkanı Sinem Altuncu, ITEA4 Kümesi Başkanı Zeynep Sarılar ve Celtic-Next Kümesi Başkan Yardımcısı Rıza Durucasugil’e teşekkür etti.

Özel olarak belirlenen iki ilgi alanı “Yeşil Bilgi ve İletişim Teknolojileri” ile daha iyi gözlem ve veri kullanımı için “Uzay-Yeryüzü-Okyanus Entegre Sistemleri”nin önemine de işaret eden Mandal, “Birinci odak alan Yeşil Bilgi ve İletişim Teknolojileri bağlamında verimin artması için yenilikçi teknolojilere ihtiyaç var. Dijitalleşiyoruz ama yeşil kalkınma ile süreci nasıl gerçekleştireceğiz? Bu bağlamda verimli bir toplantı olacağına inanıyorum. Karada, havada ve denizde karşımıza çıkan güçlüklere baktığımız zaman zor bir yıl geçirdik. ‘Daha iyi gözlem ve veri kullanımı için uzay-yeryüzü-okyanus entegre sistemleri’  başlığında da güçlüklere çözüm üretme noktasında toplantıda önemli katkı verileceğini düşünüyorum. ” diye konuştu.

Eureka kümelerinin ortak olarak yayınladıkları “Sürdürülebilir Endüstri” konulu çağrı

Küresel bağlamda dijital ve yeşil dönüşümün sağlanabilmesi için sürdürülebilir endüstri ve enerjinin doğru kullanımı önem taşıyor. Eureka Kümeleri Sürdürülebilirlik Çağrısı, uluslararası iş birliği projeleri ile bu önemli alanlarda yenilikleri teşvik etmek için tasarlandı.

Bu Çağrının kapsadığı daha geniş sürdürülebilir endüstri kapsamında, Çağrıyı destekleyen ulusal fon kuruluşları tarafından özel olarak iki ilgi alanı belirlendi: “Yeşil Bilgi ve İletişim Teknolojileri” ile daha iyi gözlem ve veri kullanımı için “Uzay-Yeryüzü-Okyanus Entegre Sistemleri.”

Türkiye dâhil 16 ülkenin (Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık, Danimarka, Finlandiya, G. Afrika, G. Kore, İrlanda, İspanya, İsveç, Kanada, Lüksemburg, Macaristan, Portekiz ve Singapur) destek verdiği çağrıya aktif olan tüm Eureka kümeleri (ITEA, Celtic-Next, Xecs, Smart, Eurogia) dahil olacak. İlgili ülkelerden en az bir ortak ile birlikte proje teklifinin sunulması gerekiyor.

Uluslararası başvurular Eureka sürdürülebilirlik çağrısı web sitesi üzerinden gerçekleştirilecek ve bu aşamalarda TÜBİTAK’a ayrıca başvuru yapılmayacak.

İki aşamalı olarak yürütülecek olan çağrının birinci aşamasında fikir sahibi firmalardan uluslararası başvurularını proje teklifi olarak  (PO – Project outline) sunmaları isteniyor. Yapılacak değerlendirme sonrasında başarılı bulunanlar tam proje teklifi (FPP-full project proposal) sunmaya davet edilecek. Bu aşamada gerçekleştirilecek değerlendirmede başarılı olan ve etiket (label) almaya hak kazanan projeler, ulusal başvuru yapmaya davet edilecek. Türk ortakların ulusal başvuru süreçleri ise TEYDEB’in 1509 - TÜBİTAK Uluslararası Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı ile yürütülecek.

Eureka kümelerinin ortak olarak yayınladıkları “Sürdürülebilir Endüstri” konulu çağrısı 1 Şubat 2022 itibari ile açılmıştı.

14.03.2022