Kamuoyu Duyurusu

-A +A

26 Eylül 2019 tarihinde İstanbul ve çevre illerde hissedilen deprem sebebiyle öncelikle tüm halkımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Depremde can kaybının olmaması en büyük tesellimiz olmuştur.  

Deprem sonrasında kamuoyunda, deprem çalışmaları ve tedbirleri hakkında haklı bir hassasiyet meydana gelmekle birlikte; yayın organlarında yorumcuların, 56 yıllık ulusal araştırma kuruluşumuz TÜBİTAK’ı töhmet altında bırakan ve deprem çalışmaları alanında güvensizlik oluşturacak yorumlarına da üzüntüyle şahitlik ediyoruz. Bu noktada kamuoyunun doğru ve sağlıklı bilgilendirilmesi açısından bazı bilgileri paylaşma ihtiyacı hasıl olmuştur.

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) bünyesinde 1983 yılında kurulan Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsü, 20 milyon doları aşan altyapı yatırımlarıyla sismolojik gözlem konusunda deprem araştırması yapan, yüksek teknolojiye ve insan kaynağına sahip, uluslararası saygınlığı ve tecrübesi olan yetkin bir kurumdur. 

Bilim insanları ve uzman araştırmacılardan oluşan bir ekiple çalışmalarını sürdüren Enstitümüz, yürüttüğü projelerin niteliğine göre üniversitelerden de danışman akademisyenler görevlendirmektedir. Enstitümüz; yer bilimleri projelerini sevk, idare ve koordine etme noktasında ülkemizdeki çatı kurum olarak, devletin ihtiyacı olan Ar-Ge’yi kendi kaynaklarıyla gerçekleştirmektedir.  

Yer bilimleri araştırmalarının en önemli girdisi bilindiği üzere veridir. Oldukça maliyetli bu alanda Enstitümüz, kurumlarımıza, üniversitelerimize ve bilim insanlarımıza kaynaklık etmektedir.

Enstitümüzün Türkiye genelinde 30’u Marmara Bölgesinde olmak üzere 55 sismolojik gözlem istasyonu bulunmaktadır. 

Bu istasyonlar, yer hareketlerinin hızını anlık kaydetmekte ve düzenli olarak verilerin toplandığı AFAD’a iletmektedir. 

Veri paylaşımının yanında, bilim insanlarımızın deprem ve sismografi alanındaki projeleri de TÜBİTAK aracılığıyla desteklenmektedir. 

Bu kapsamda; 1999’a kadar deprem araştırmalarıyla ilgili sadece 45 proje destek görmüşken, son 17 senede 217 proje desteklenmiştir. Yalnızca 2006-2019 yılları arasında onaylanan projelere yaklaşık 110 milyon lira kaynak aktarılmıştır.

Marmara Bölgesi özelinde yürütülen TÜBİTAK projelerinin %34’ü ve kullandırılan bütçenin %38’i İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) verilmiştir.

Deprem araştırmaları konusunda mülga DPT ve Kalkınma Bakanlığı aracılığıyla da 2002 yılından bu yana üniversitelerin 29 farklı projesine 200 milyon liranın üzerinde ödenek sağlanmıştır. Bu kapsamda, İTÜ’ye aktarılan kaynak 9 milyon liradır. 

Bütün bunlardan bağımsız olarak, deprem ve sismografik araştırmaların yanı sıra, İTÜ’de yürütülen binin üzerinde farklı Ar-Ge projesine TÜBİTAK, mülga DPT ve Kalkınma Bakanlığı vasıtasıyla 2002-2019 yılları arasında yaklaşık 1.4 milyar lira ödenek tahsis edilmiştir. 

Ayrıca önemle vurgulamak istediğimiz bir diğer konu da projelerin değerlendirilme süreçleridir. TÜBİTAK’a yapılan proje başvurularının değerlendirilmesinde, TÜBİTAK’ın hiçbir idari karar yetkisi bulunmamaktadır. Bahse konu projeler;  üniversitelerimizdeki alanında uzman akademisyenlerin dâhil olduğu bağımsız bilimsel kurullar vasıtasıyla değerlendirilmektedir. 

Bu anlamda, deprem alanındaki projelerin TÜBİTAK tarafından keyfi bir şekilde red edildiği yönündeki iddialar, 2002’den bu yana 217 projeyi onaylayan, her biri birbirinden değerli bilim insanlarımızın oluşturduğu bağımsız kurullarımıza da büyük haksızlıktır.

Bu bilgileri kamuoyunun takdirine sunar, Türkiye’nin deprem alanında ihtiyaç duyduğu çalışmaları tüm imkânlarımızı seferber ederek desteklemeye devam edeceğimizi ifade ederiz.
 

27.09.2019