TÜBİTAK Bülten / Sayı 171 - Mart 2016 - page 21

21
TÜBİTAK
T ü r k i y e B i l i m s e l v e T e k n o l o j i k A r a ş t ı r m a K u r u m u
rını Türkiye’de az çalışılan Babailer İsyanı, Alevilik ve Bekta-
şiliğin İslâm öncesi inanç temelleri, Osmanlı toplumunda
“zındıklar ve mülhitler”, İslâm-Türk inançlarında Hızır-İlyas
kültü gibi alanlardan seçtiğini belirtti. Çalışmalarını sürdür-
düğü alanda ilerlemesinde ilahiyat tahsilinin büyük önem
arz ettiğini, bu konuların sadece kaynak dilleri olan Arapça
ve Farsçayı kullanabilmenin ötesinde, ana hatları itibariyle
İslâm teolojisinden ve meselelerinden ve kaynaklarından
haberdar olmayı, az çok bununla ilgili modern literatürü de
takip etmeyi gerektirdiğine açıklamalarında değindi.
Çalıştığı alanda özgün çalışmalar yapabilmek için bilimsel
meraka sahip olmanın ve yılmadan problemin peşine düş-
meye çalışmanın önemini vurgulayan Prof. Ocak, bunlara ek
olarak konuşup yazmak şart olmamakla beraber kullanıla-
cak kaynakları rahatça okuyup anlayacak, değerlendirecek
kadar, çalışmak istenilen alanın kaynak dillerine, Arapça ve
Farsçaya, ayrıca mutlaka Osmanlı Türkçesine ve paleograf-
yasına vakıf olmanın altını çizdi. Prof. Ocak, aynı zamanda
Amerika sayesinde dünya dili olan İngilizceyi, Fransızcayı
ve Almancayı, birini konuşup yayın yapacak, diğerlerini de
literatürü az çok takip edebilecek seviyede tanıyabilmenin
önemli olduğunu belirtti. Prof. Ahmet Yaşar Ocak, bu filo-
lojik altyapının üstüne genel bir dünya tarihi bilgisi çerçe-
vesinde genel bir İslâm, Selçuklu ve Osmanlı tarihine ve asıl
İslâm ilahiyatına, kaynaklarının bilgisine, terminolojisine ve
problemlerine aşina olmanın önemini vurguladı.
Hedeflerine ulaşmada fikirlerini, yorumlarını, varsayım-
larını karşılıklı oturup tartışarak test edeceği ve bu sayede
kendisini geliştireceği bir ortamdan yoksun olmasının kar-
şılaştığı en önemli zorluklardan birisi olduğunu vurgulayan
Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak, Avrupa ve Amerika üniversitele-
rindeki bilimsel çalışma ve tartışma ortamının henüz ülke-
mizde yeterince oluşmadığına değindi. Karşılaştığı bir başka
zorluğun da üniversite kütüphanelerimizin Avrupa ve Ame-
rika üniversitelerinin kütüphanelerinin seviyesinden geride
olmasını gösteren ünlü tarihçi “Bizans araştırmaları ile ilgili
en zengin kütüphanenin İstanbul’da olması gerekirken ne-
den College de France’dadır?” değerlendirmesi ile konuyu
özetledi.
“Tarih bilmenin” toplumlara katkılarına ilişkin sorumuzu
çok önemsediğini belirten Prof. Ocak, konuyu “Tarih sanıl-
dığının aksine, yalnız geçmişin bilimi değildir. Geçmişe dair
sağlam bilgi temeline dayalı olarak bugünü anlamamıza,
bugünden yola çıkarak geleceğe dair perspektifler oluş-
turmamıza yarayan bir bilimdir. Hamasi veya retçi bir tarih
perspektifi yerine sağlam ve gerçekçi bir tarih bilinci, hem
içinde yaşadığımız toplumu ve kültürü, hem bir parçası ol-
duğumuz dünyayı daha iyi anlayıp ona göre bir yol çizme-
mize yardımcı olur, hem de uluslararası meselelerde elimizi
güçlendirir” cümleleriyle değerlendirdi.
Günümüzde gençlerin okumalarında genel itibariyle bil-
gisayar ve telefonlarını kullandıklarını ifade eden Prof. Ocak,
farklı bakış açılarına, değişik yorumlara açık olabilmek için
okumaların geniş perspektifli olması gerektiğini belirtti.
Prof. Ocak, bu şekilde yapılacak okumaların gençleri fana-
tizmden uzak tutacak bir zihin açıklığına götüreceğini vur-
guladı.
Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak, Tarih alanında çalışanların,
çoğu zaman uğraştıkları konular ve o konulara bilimsel yak-
laşımları yüzünden, ağır eleştirilere muhatap olabilecekle-
rini ancak bu tür eleştirilere maruz kalanların doğru yolda
olduklarını belirterek sözlerini noktaladı.
Prof. Dr. Ahmet
Yaşar Ocak,
Avrupa ve Amerika
üniversitelerindeki
bilimsel çalışma ve
tartışma ortamının
henüz ülkemizde
yeterince
oluşmadığını ifade
etti.
1...,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20 22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,...40
Powered by FlippingBook