Ar-Ge’ye ayrılan kaynakların artış hızında Türkiye’nin dünyada ikinci sırada olduğunu anlatan Altunbaşak, şunları
aktardı: “Belki en yüksek noktada değiliz ama artış hızında dünyada ikinciliğe oturduk. Geçenlerde Boston’daki
teknoloji konferansında konuştum; “Türkiye artık yüzdelerle değil katlarla uğraşıyor’ demiştim. Türkiye gelişme
evresinde tam bu noktada bulunuyor. Ar-Ge kaynaklarının payına bakıldığında gayrisafi milli hasılanın yüzde
0,48’inden yüzde 0,84’üne çıktı. Aşağı yukarı 2 katına yakın bir artış oldu. Türkiye’de geliştirmesi gereken pek çok alan
var. Makale sayılarımızda bir artış var ama atıf sayılarımız istediğimiz noktada değil. Makalelerimizin patente
dönüşme oranında daha katedilmesi gereken yerler var. Araştırmacı sayımız son 10 sene 20 binden 64 bine çıktı.
Türkiye gibi bir ülkenin 250-300 bin araştırmacıya ihtiyacı var. Çok hızlı koştuk, ciddi bir değişim var ama aynı atağı
önümüzdeki 10 sene içinde devam ettirmemiz gerekiyor.”
Bilgi birikiminizi Türkiye’ye transfer etmeniz gerekiyor
İhtiyaç ve sonuç odaklı bilim politikalarının arzu edilen noktada olmadığını ifade eden Altunbaşak, ’’Çetin bir yarışın
içindeyiz. Ya birinci ligdeki ülke sınıfına geçeceğiz ya da ikinci ligde kalmaya mahkum olacağız. Türkiye’nin şu anda
siz bilim insanlarına çok ihtiyacı var. Hepiniz değişik kültürlerden besleniyorsunuz. Bu bilgi birikimini Türkiye’ye
transfer etmeniz gerekiyor, başka şansınız yok’’ diye konuştu. Çin’in 1990’lı yılların sonlarında bilim ve teknoloji
alanında ciddi bir atak yaptığını hatırlatan Altunbaşak, “Artık yüksek katma değerli ürünler işin içine girmeye başladı.
Çin’deki bu değişimi, ABD, Avrupa ve Avustralya’da master yapıp sonra Çin’e geri dönen araştırmacılara bağlıyorlar.
Bilimsel olarak ne kadar doğru bilemem ama benim düşüncem bunda doğruluk payı var” ifadesini kullandı.
6
1,2,3,4,5,6,7 9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,...56