14
Bülten
2019
KASIM
T Ü B İ T A K B a ş k a n ı m ı z P r o f . D r . H a s a n M a n d a l ’ ı n B u r s a T e m a s l a r ı
TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. H
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİ-
TAK) Başkanımız Prof. Dr. Hasan Mandal, Bursa Organize
Sanayiinde KOBİ’lerimizin çalışmasını yerinde izledi. Başka-
nımız, Prometal Hafif Metaller Döküm Sanayiine gerçekleş-
tirdiği ziyarette Ar-Ge Merkezi çalışmaları hakkında bilgiler
aldı. Daha sonra, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Prof. Dr.
Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde akademisyenler ve öğren-
ciler ile bir araya gelen Prof. Dr. Hasan Mandal, “Bilim, Tek-
noloji ve Yenilik Ekosisteminde Durum Değerlendirmesi
– TÜBİTAK Odaklı Yeni Süreçler” başlıklı sunumunu gerçek-
leştirdi. Başkanımız sunumlarının ardından katılımcıların so-
rularını cevaplayarak, görüş ve önerilerini aldı.
Başkanımız Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye’nin, hem böl-
gesinde hem de küresel boyutta lider ülke olmak istediğini
ifade ederek, başta savunma sanayi olmak üzere bunun bir-
çok örneği olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin yakın dönem-
deki hem 11. Kalkınma Planı hem de Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığımızın yayımladığı Strateji Belgesi doğrultusunda
milli teknoloji hamlesinin nasıl gerçekleştirileceğine dair al-
ternatif çözüm yollarını bulmayı planladıklarını aktaran Prof.
Dr. Mandal, “Burada en önemli aktör bilgi üretimi ve bilgiyi
üretecek olan insan kaynaklarının geliştirilmesi. Dolayısıyla
bunun en önemli adresi de üniversitelerimiz” diye konuştu.
Prof. Dr. Mandal, BUÜ’nün TÜBİTAK açısından kıymetli ve
aynı zamanda “aday araştırma üniversitesi” olduğunu ifade
etti.
“Programlarımızı Daha Esnek ve Hesap Verebilir Hale Ge-
tirdik”
Güçlükleri bir fırsat olarak görmeye çalıştıklarına değinen
Prof. Dr. Mandal, Türkiye’nin bu yıl ekonomik açıdan birta-
kım zorluklar yaşadığını anlatarak, şöyle devam etti: “Bu zor-
luklar fırsat noktasına dönüşebilir. O yüzden biz de var olan
programlarımızı olabildiğince esnek ama daha fazla hesap
verebilir noktaya getirmeye çalıştık. Biz, ‘kaynaklarımız kısıt-
lı’ noktasını ön planda tutmaktan çok, var olanla daha etkin
çıktı ve etki için uğraş verdik. TÜBİTAK, ‘şu kadar adet projeyi
bu kadar bütçeyle destekledim’i geçmişte kendisine önem-
li bir başarı kriteri olarak koymuştu. Biz de bu dönemde şu
kadar proje veya bu kadar bütçeden daha çok, ‘TÜBİTAK’ın
