TÜBİTAK Desteğiyle Su Altı Taş Dökü Tesviye Sistemi Geliştirildi

-A +A

TÜBİTAK destekli projeyle, İzmit Körfez Geçiş Köprüsü’nün derin deniz tabanında taş dökümü işini yapacak sistem geliştirildi. Geliştirilen sistemle, sekiz ay sürmesi beklenen iş, iki ayda tamamlandı.

İstanbul-İzmir arası karayolu ulaşımını 3,5 saate düşürecek "Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi"nin en önemli geçiş noktası olan İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü'nde çalışmalar devam ediyor. Köprü hizmete girdiğinde yaklaşık 1,5 saatlik ulaşım süresi 6 dakikaya inecek. Orta açıklığı bin 550 metre, uzunluğu 2 bin 682 metre olduğu için dünyanın 4. büyüğü unvanını alacak asma köprü için, derin deniz tabanında taş dökümü yapan sistem geliştirildi. TÜBİTAK TEYDEB desteğiyle Türkiye’de ilk kez geliştirilen sistem hakkında bilgi veren Makine Mühendisi Tamer Gerçek, projenin ulaşım alanında çok değerli olduğunu belirtti.

Günümüzde, mühendislik alanındaki inşaat uygulamalarının önemli bir kısmının su kütleleri içerisinde (göl, akarsu, nehir vb.) ve deniz dibi topoğrafyası üzerinde gerçekleştirildiğini belirten Gerçek, “Köprü ve sualtı tüp geçit inşaatlarında ayakların, göl, akarsu yatağı içine veya deniz tabanına korumasız olarak yerleştirilmesi söz konusu değildir. Göl, akarsu veya deniz tabanına oturan köprü ayaklarının temellerinin yapımında belirli özel yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemlerden biri de Keson (yüzer havuzlarda betonarme inşa edilen ve köprü ayağının pabucu olarak görev yapan yapı) yöntemidir. Bu yöntemin kullanıldığı inşaatlarda, kesonların, deniz tabanında düzgün yüzeye oturtulması zorunludur. Deniz tabanında düzgün bir yüzey oluşturmak için, keson altı yataklama işlemi denen, deniz tabanında kesonun oturacağı alan genişliğinde ve belirli yükseklikte, irili ufaklı (1-10 cm) taşlardan oluşan deniz yüzeyine paralel ve düzgün bir mesnet örtüsü inşa edilmektedir” dedi.

Taşların deniz yüzeyine paralel olmasının köprünün sağlamlığı için önemli olduğunu dile getiren Gerçek, “Firma olarak yaptığımız Ar-Ge çalışmaları sonucunda “ULE” dediğimiz bir sistem geliştirdik. Bu sistemle kesonların tabana düzgün oturması için dökülen taşları düzeltiyoruz. Taş Dökü sistemi ile dökülen taşların yüzeyi düzgün olmadığı için daha sonra bu taşlar ULE dediğimiz sistem ile denizin 40 metre altında bir bıçak yardımı ile tesviye ediliyor . Tesviye edilen taşların (mıcır) üstüne kesonlar oturuyor. Tesviye yüzeyi düzgün olmazsa kesonda diklik problemi yaşanır” diye konuştu.

ULE’nin çok küçük boyutlusunun Marmaray’da kullanıldığını dile getiren Gerçek, bu büyüklükte bir sistemin Türkiye’de ilk kez İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü'nde kullanıldığını söyledi. Gerçek, “Geliştirdiğimiz bu sistemle işlerimizi normalden daha kısa sürede tamamladık. Yaklaşık sekiz ayda bitecek olan iş, iki ayda bitti. Bu proje olmasaydı işleri dalgıçla yapacaktık. Dalgıçla denizin 40 metre altında çalışmak çok zordur. Ya da yurt dışından gelen sistemlerle yapacaktık. Bu da maliyeti 3-4 kat arttıracaktı. Biz bunu yerli olarak geliştirerek ithalatı da önlemiş olduk” diye sözlerini tamamladı.

04.08.2014 Başarı Hikayeleri, Sanayi Başarı Hikayeleri