TÜBİTAK Bülten / Sayı 195 - Mart 2018 - page 5

5
TÜBITAK
T ü r k i y e B i l i m s e l v e T e k n o l o j i k A r a ş t ı r m a K u r u m u
“1963 yılından bugüne kadar 14’ü Genel Sekreter, 10’u da
Başkan olarak katkı sunan değerli yöneticilerimizin bıraktığı
yerden Kurumumuzun yeni Başkanı olarak görevi devraldım.
Beni bu göreve layık gören başta Sayın Cumhurbaşkanımız
olmak üzere, Sayın Başbakanımıza ve Sayın Bakanımıza teşek-
kürlerimi sunuyorum. Görev tanımımkapsamında üzerime dü-
şenleri bugüne kadarki görevlerimde olduğu gibi bu görevim-
de de bilgi, beceri ve yetkinliklerim dahilinde, kanunumuzda
tanımlandığı şekilde, bu konuda sürece katkıda bulunabilecek
tümpaydaşların da katkıları ve işbirliği ile yerine getirmeye ça-
lışacağım.
TÜBİTAK, benim bugüne kadar tam zamanlı olarak görev
yapmasam da birçok açıdan hayatıma değmiş ve ilişkilenmiş
bir Kurum. TÜBİTAK ile ilk ilişkim, 1989 yılında TÜBİTAK-NATO
B2 yurt dışı burs programı kapsamında 3 yıl süreyle destek-
lenmem ile başladı. Doktora eğitimim sonrasında daha kısa
dönemli sürelerle olmak üzere TÜBİTAK-İngiltere Royal Society
ve TÜBİTAK-Almanya DFG burs programları kapsamında des-
tek bursları aldım. Sonrasında 2004-2010 yılları arasında 6 yıl
boyuncaTÜBİTAKMAGYürütme KuruluÜyesi olarak, takibinde
de 2012-2015 yılları arasında TÜBİTAK TEMEG Yürütme Kurulu
Üyesi olarak katkı verdim. 2015 yılından itibaren de YÖK’deki
görevlerim süresince YÖK ile TÜBİTAK arasındaki ilişki ve iş-
birliği süreçlerine katkı vermeye çalıştım. Yaptığım akademik
çalışmalarım öncelikle TÜBİTAK tarafından değer buldu. 1998
Yılında TÜBİTAK Teşvik ve 2005 yılında da TÜBİTAK Bilim Ödü-
lüne layık görüldüm. Bunların yanında tabii ki birçok proje yü-
rütücülüğü, proje değerlendiriciliği görevlerim de oldu. Özetle
birçok bilim insanımızın olduğu gibi benim de kariyerimde
bugünkü aşamaya gelmemde TÜBİTAK çok önemli bir değer
ve konuma sahip. Dolayısıyla bu durum sorumluluğumu daha
da arttırıyor.
Ülkemizin küresel rekabet ortamında başta 2023 yılı hedef-
lerimiz ve 11. Kalkınma Planımız olmak üzere kısa, orta ve uzun
vadeli hedeflerine ulaşmasında, özellikle de bulunduğumuz
koşullar dikkate alındığında, bilgi ve bilim temelinde yerli ve
milli teknolojimizi geliştirmek daha da önem kazanmaktadır.
Bu da ancak her düzeyde nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan
kaynağının geliştirilmesi ile mümkün olabilecektir. Bilgi ve bi-
lime olan ihtiyacın her düzeyde geliştirilmesi; yani çok erken
yaşlardan itibaren okul öncesinden başlayarak ilköğretimde,
ortaöğretimde ve yükseköğretimdeki öğrencilere bilimi sev-
direrek, bilime her düzeyde katkı sağlanabilmesi için ihtiyaç
duyulan iklimin oluşturulması gerekiyor.
Bu nedenle TÜBİTAK’ın görev tanımı kapsamındaki süreç ve
desteklere olan ihtiyaç her düzeyde daha da artacaktır. Tabii ki
TÜBİTAK da bu kapsamda süreçlerini gözden geçirerek ve ge-
rektiğinde yenileyerek bu ihtiyaca karşılık verecektir.
TÜBİTAK’ın daha önce olduğu gibi bundan sonra da ülke-
mizin küresel rekabet ortamındaki öncelikleri ve ihtiyaçları
dahilinde birçok bilim insanına, araştırmacıya, sanayiciye, giri-
şimciye, öğrenciye ve ilgili tüm birey ve kurumlara değmesi ve
ülkemizin hedeflerine ulaşmasında etkin ve verimli bir şekilde
katkı sunabilmesi için tümgücümüzle çalışacağız.”
f. Dr. Hasan Mandal Atandı
1,2,3,4 6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,...40
Powered by FlippingBook