TÜBİTAK Bülten / Sayı 181 Ocak 2017 - page 23

23
Sosyal Bilimler
Prof. Dr. Metin HEPER
Alanı:
Siyaset Bilimi
“Siyaset Bilimi alanında genel olarak Türkiye’nin Siyasal Hayatı konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları” nedeniyle Bilim
Ödülü verilmiştir.
BİLİM ÖDÜLÜ
“Gerçek Bilim ve TÜBİTAK”
1 Ocak 1940 yılında İstanbul’da doğdu. Orta öğretimini,
İngiltere’de Harlow College Essex ve Türkiye’de Ankara
Kolejinde tamamladı. 1963 yılında İstanbul Üniversitesi
Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1968 ve 1971 yıllarında,
ABD’de Syracuse Üniversitesinden Yüksek Lisans ve Doktora
derecelerini aldı. Koç Üniversitesinde Dekan, Orta Doğu
Teknik Üniversitesinde Rektör Yardımcısı, İhsan Doğramacı
Bilkent Üniversitesinde Dekan ve Rektör Yardımcısı, Türkiye
Bilimler Akademisinde Konsey Üyesi ve TÜBİTAK’ta Bilim
Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen, İhsan Doğramacı
Bilkent Üniversitesinde İhsan Doğramacı Uluslararası ve İleri
Araştırmalar Merkezi Siyaset Bilimi Araştırmaları Programı
Direktörü ve Türkiye Bilimler Akademisi Kurucu ve Şeref Üyesi.
“Bilim İnsanı Olmayı İstememin Nedeni”
Prof. Dr. Metin Heper, bilim insanı olmayı istemesinin nedenini
şu sözlerle anlattı: “İngiltere’deki ve Amerika’daki bilim olgusu
ile Türkiye’deki bilim olgusunu karşılaştırmam ve Türkiye’deki
durumu söz konusu ülkelerdeki duruma dönüştürme çabalarına
karınca kararınca katkıda bulunma isteğimdir. Türkiye’deki
coğrafya dersinde tüm dünyanın coğrafyasını ezberliyorduk
(ampirik bir çaba). İngiltere ve Amerika da ise coğrafyanın, o
ülkelerin tarihini, yönetim biçimini, kültürel, sosyal, ekonomik
ve siyasal hayatını nasıl etkilediğini öğreniyorduk (ampirik ve
analitik bir çaba).”
“Gerçek Bilim İnsanı Olmaya Çalışanın Hayatı Meşakkatli Bir Hayattır”
Akademik hayat ve TÜBİTAK benzeri kurumların ilişkisinin
bir yönüne değinen Prof. Heper, “Gerçek bilim insanı olmaya
çalışanın hayatı meşakkatli bir hayattır. Gerçek bilim insanı,
ilgili literatüre katkı yapmak isteyen insandır. Gerçek katkı ise,
‘O öyle değil böyledir’ demek ve orada durmak değildir. Gerçek
katkı, buna ilaveten, neden öyle olmadığını da güvenilir delil
ve inandırıcı sav ile ispat etmektir. Bu nedenle, ezberlemek için
okuma yapılmamalıdır. Bir hipotezinizin olması ve okumanın
sözkonusu hipotezinizi destekliyor mu desteklemiyor mu
sorusu akılda tutularak yapılması gereklidir. Akla gelen herşey
de hipotez olamaz. Hipotez ile, bir konuda ne olduğu ve neden
olduğu düşünülür ve bu sorulara cevap aranır. Bu nedenle bilime
gerçekten katkıda bulunulmak istenirse hayli mesai sarfedilmesi
gerekir. Bu hazırlık çalışması yıllar da alabilir” dedi.
“Gerçek Bilim İnsanı Olmaya Çalışanlar İçin, TÜBİTAK Gibi Ünlü Bir
Kurumdan Ödül Almanın Değeri Çok Büyüktür”
Gerçek bilimin, ülkemizde takdir edilen bir uğraş olmadığını
ifade eden Prof. Heper, gerçek bilim eserlerinden, -bilim insanı
olarak düşünülenlerden bazılarının da dahil olmak üzere- çok az
kimsenin haberi olduğunu kaydetti. “Ayrıca gerçek bilim insanı
olmak istiyorsanız bunun gerçekleşmesi, değindiğim gibi, uzun
ve meşakkatli bir mesaiyi gerektirir ki bu ömrünüzün büyük
bölümünü, bir kütüphane köşesinde, üniversitedeki ofisinizde,
evinizdeki kitaplar arasında ve artık bilgisayarınızın önünde
yalnız geçirmeyi göze almanız gerekir”diyen Prof. Heper sözlerini
şöyle sürdürdü: “Gerçek bilimin kayda değer ekonomik getirisi
de yoktur. Bu durumda, gerçek bilim insanının çalışma şevkini
kaybetmemesi için başka gerçek bilimciler tarafından eserlerinin
okunması ve takdir edilmesi gerekir. Bu şartlar altında, gerçek
bilim insanı olmaya çalışanlar için, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) gibi ünlü bir bilim kurumundan
ödül almanın, hele bu ödülün Bilim Ödülü olmasının, değeri çok
büyüktür. Beni de bu ödüle layık gören jüriyi oluşturmuş olan
değerli meslektaşlarıma, TÜBİTAK Bilim Kuruluna ve TÜBİTAK
Başkanı’na teşekkür ederim.
1...,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22 24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,...48
Powered by FlippingBook