TÜBİTAK Bülten / Sayı 166 - Ekim 2015 - page 25

25
TÜBİTAK
T ü r k i y e B i l i m s e l v e T e k n o l o j i k A r a ş t ı r m a K u r u m u
Monoklonal antikor tabanlı ilaçların birçok hastalığa kar-
şı etkin kullanıldığına değinen Karadağ, bu hastalıklar ara-
sında kanser, romatizma, crohn hastalığı, alerji, otoimmün
hastalıklar, organ nakli reddi ve birçok değişik hastalık sayı-
labileceğini belirtti.
Transgenik Fareler
Transgenik farelerin antikor tabanlı ilaçlar üretmek için
oluşturulduğuna dikkati çeken Karadağ, şu bilgileri verdi:
“Farenin antikor üreten kısmı olan immunglobülin lokusu
yaklaşık 3 megabaz civarında büyük bir DNA kesimini oluş-
turmaktadır, bunu çıkarıyoruz, yerine insan immunglobülin
lokusu yerleştiriyoruz. Bu şekilde herhangi bir insan antijeni
verdiğimizde bu fareler, fare antikoru değil, insan antikoru
üretiyor. Bu platformlar ile üretilen ilaçlar hem klinik çalış-
malarda çok daha etkin bulunmuşlardır hem de çok daha
az yan etki göstermektedirler. Bu nedenle FDA, EMAE gibi
uluslararası ruhsat veren kuruluşlar bu mekanizmayla üre-
tilen ilaçlara daha çok onay vermektedirler. Biz de bu tek-
nolojiyi ülkemizde geliştirmek istiyoruz. Bu amaçla TÜBİTAK
ARDEB 1003 programına şu anda ikinci aşama değerlendir-
mede bulunan bir proje başvurumuz oldu.”
Karadağ, merkezin ikinci etabında aşı yapımıyla ilgili çalış-
maların yer alacağını belirterek, kuş gribi, MERS gibi salgın-
larda her ülkede büyük miktarda aşılara ihtiyaç duyulduğu-
nu söyledi.
Söz konusu aşıların dışarıdan hemen satın alınamadığına
değinen Karadağ, ülkelerin kendi teknolojileri olmadığı du-
rumlarda bu aşıların temininin hem uzun süre aldığını hem
de çok pahalı olduğunu bildirdi.
Mükemmeliyet Merkezi
2014 yılında Türkiye’nin biyoteknolojik ürünlere 4,7 mil-
yar dolar ödediğini, bunların hemen hemen tamamının it-
hal edildiğini belirten Karadağ, mükemmeliyet merkezinin
Türkiye açısından önemini şu sözlerle açıkladı:
“Biyoteknolojik ilaç liginde önemli bir oyuncu olmak iste-
yen ülkemiz yeni ilaç geliştirmek için bu teknolojiye sahip
olmak zorundadır. İkinci aşamasında ise bu platform kulla-
nılarak kanser yayılımını önlemeye yönelik yeni bir biyotek-
nolojik ilaç geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu platform ile
sadece ilaç değil, aynı zamanda antikor tabanlı aşı ve diğer
biyoteknolojik ürünler de üretilebilecektir. Mükemmeliyet
merkezinde kurulacak üçüncü birim ilaç karakterizasyon bi-
rimi olacaktır. Ülkemiz bu konuda dışarıya bağımlı olup bü-
yük ekonomik kayıplara uğramaktadır. Son olarak preklinik
analizlerin yapıldığı bir birim olacaktır. Bu birim hem in vitro
hem de in vivo analizler yapılabilecek şekilde tasarlanmıştır.
Sadece antikor tabanlı değil, insülin gibi protein tabanlı ilaç-
ları da bu merkezde üreteceğiz.”
Ülkede henüz üretilmiş biyoteknolojik bir ilaç bulunma-
dığına, biyoteknolojik ilaçlar konusunda daha fazla gecik-
meden bu ilaçların yerli olarak üretilebilmesi için verilen
akademik ve endüstriyel desteklerin artırıldığına işaret
eden Karadağ, “Transgenik fare yeni ve biyobenzer ilaç ge-
liştirmek için önemlidir. Siz tamamen insan antikoru-tabanlı
bir ilaç üretecek olan bir fare geliştiriyorsunuz. Eski tekno-
lojide antikor-tabanlı ilacı normal farede üretiyorduk, sonra
DNA yapısını insan DNA’sına çeviriyorduk. Bu hem maliyeti
yüksek hem de zor bir işlemdi, tam olarak da yapılamıyordu.
Ayrıca klinik etkinliği düşük ve immun yan etkileri de faz-
laydı. Bütün bu sorunları biz transgenik fare platformu ile
tam insan antikoru-tabanlı ilaç üreterek aşmış olacağız. Bu
platform biyoteknolojik ilaç üretiminde en son teknolojidir,
bu fareyle biz dünya ilaç liginde en önemli oyunculardan
birisi olacağız. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu bir süreçtir,
geliştirmek zaman alacaktır ama Türkiye bunu başarmak zo-
rundadır, bilgi ve birikimiyle enstitümüz bunu yapabilecek
kapasitededir ve bu işe taliptir” dedi.
1...,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24 26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,...40
Powered by FlippingBook