TÜBİTAK Bülten / Sayı 165 - Eylül 2015 - page 21

T ü r k i y e B i l i m s e l v e T e k n o l o j i k A r a ş t ı r m a K u r u m u
TÜBITAK
Değerler Sistemidir”
okumaların sonunda elde ettiği temelden yola çıkarak bir
bina inşa etmeye çalıştığını, “Medeniyet ve Kültür” alanın-
daki değerlendirmelerine bu çalışmaların kaynaklık ettiği-
ni vurguladı. Ayrıca başta babası olmak üzere ailesinden
aldığı dil ve tarih birikimini, alanında önemli çok sayıda
tarihçi ve edebiyatçı ile bir araya gelerek pekiştirdiğine ve
böylelikle bazı konuların bir zemine oturtulabildiğine de-
ğerlendirmelerinde değindi.
Prof. Ökten, 50’li yaşlarından itibaren “Medeniyet Ta-
savvuru” ile ilgili çalışmaya başlamış olup, halen bu alanda
panel ve seminerlerini sürdürmektedir. Ökten’e göre, Me-
deniyet Tasavvurunun kimliğin oluşmasında çok önemli
bir yeri bulunmaktadır. Prof. Ökten, “Ben kimim” sorusu-
nun açıklığa kavuşmasında hangi medeniyet tasavvuruna
mensup olunduğuna verilecek cevabın etkili olduğunu
belirtti. Ökten, medeniyet ve kültürün sonsuz tarifi olmak-
la birlikte söz konusu kavramları “Medeniyet tasavvuru bir
değerler sistemidir. Ayrıca kalbe de hitap eden bir değerler
sistemidir. Bu değerler sistemine inandığınız için eylem ve
aksiyonlarınızla bunu yansıtıyorsunuz. Her aksiyonunuz bir
biçim üretiyor. Onun da tümüne kültür diyoruz. Kültür ey-
lemler bütünü, medeniyet ise bir inanç, sevgi ve bilgi bü-
tünüdür. Bunlar bir araya geldiğinde kimlik oluşmaktadır”
şeklinde tanımladı.
40 yaşından sonraki izlenimlerin 60-70’li yaşlarda bir
yoruma kavuştuğunu belirten Ökten, kendisinin bir me-
deniyet paradigmasında yetiştiğini bunun da İslam Mede-
niyetine Osmanlı yorumu olarak değerlendirilebileceğini
sözlerine ekledi. Bunun haricinde Batı Medeniyetinin bu-
lunduğuna, bunun da farkında olduğuna değerlendirme-
lerinde yer verdi. Batı Medeniyetinin birçok sorunu aşmış
olmakla birlikte bazı konularda eksik kaldığını, bunların da
merhamet, şefkat, az tüketim gibi hususlar olduğunu; ül-
kemizin de son dönemde bu hususlara eğildiğini belirtti.
Batının eskisi kadar güçlü ve tartışılmaz olmadığını, İslam
Dünyasının da eskisi gibi güçsüz ve çaresiz olmadığını ifa-
de etti. Kendisinin amacının da tüm insanlığı kapsayacak
şekilde bir merhamet ve iyilik resmi ortaya koyabilmek ol-
duğunu belirtti.
Prof. Ökten, mühendislik ve mimarlık alanında çalışan-
ların ortaya koydukları eserlerin ne amaçla kullanılacağını
bilemediğini belirtti. Bazı eserlere bir anlam yüklendiğin-
de toplumda kabul gördüğünü, Paris’teki Eiffel Kulesi’nin
de Fransa Ulusal Radyosu’nun kuleden yayın yapmasının
ardından Fransız toplumunca benimsenmesinden yola çı-
karak aktardı.
Başta mühendislik olmak üzere bilimin sadece mekanik
bir süreç olarak görülmemesi gerektiği, bilim felsefesinin
özellikle doktora seviyesinde üzerinde durulması gere-
ken önemli noktalardan birisi olduğunu açıklamalarında
vurguladı. Doktoranın bu bağlamda rutin bir iş olmadığı,
zihinsel bir aktivite olarak düşünülmesi gerektiğini sözle-
rine ekledi. Mühendis olmakla birlikte mesleğin ahlaki bo-
yutunu incelemesini kendisinin özgün olduğu noktalardan
birisi olarak tanımladı.
Ökten, gençlere yönelik olarak açıklamalarında bir ay-
dın olmak için yalnızca meslek edinmenin yeterli olmadı-
ğını belirtmiş, bir kimlik oluşturmanın önemli olduğunu,
bunun da ancak okuyarak, gezerek ve konuşarak kısacası
toplumun tüm kesimleriyle temas ederek gerçekleştirilebi-
leceğini belirtmiştir. Ökten, önü açık bir ülke gördüğünü,
entelektüel birikimin giderek zemin ve temel kazandığını
belirterek sözlerini noktaladı.
21
1...,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20 22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,...40
Powered by FlippingBook