TÜBİTAK Bülten / Sayı 157 - Ocak 2015 - page 7

7
"Biz, kendi tarihimizde, medeniyetimizde bu tür cazibe
merkezlerini, ilim merkezlerini inşa ettiğimiz için bilim tari-
hine çok önemli katkılar sağladık" diyen Erdoğan, şu değer-
lendirmelerde bulundu: "İbn-i Sina'dan Farabi'ye, Attar'dan
Hayyam'a, Ali Kuşcu'dan Harezmi'ye, Cabir'den Piri Reis'e
kadar dünya bilim tarihine istikamet çizen çok sayıda bilim
insanı yetiştirdik. Elbette tarihimizde yetiştirdiğimiz büyük
ilim insanlarıyla övünmek bizim için haktır, ama yeterli de-
ğildir. Bizim geçmişle övünmek yerine (Bugün neden olmu-
yor, bugün neden dünya bilimine yön veren bilim insanları
yetişmiyor?) sorusunu kendimize her fırsatta sormamız ge-
rekiyor. Eksik olan en başta iklimdir, atmosferdir, yani gerekli
şartlardır. Bugün eğer Türkiye dâhil dünyadaki birçok ülke-
nin beyinleri kendi ülkelerini bırakıp Batı'daki bilim mer-
kezlerine akın ediyor, oralarda da aradıklarını buluyorlarsa,
buradaki iklimin kaybolmasındandır. Bilim insanı özgür de-
ğilse, bilim insanı kendisini emniyette hissetmiyorsa, bilim
insanı bilimden ziyade maişetini dert ediniyorsa, ilim sahibi
olmanın yüksek payesini hissedemiyorsa, tarihte hep oldu-
ğu gibi kalkar daha uygun şartlara göç eder. Bizim bu iklimi
yeniden oluşturmamız, yeniden inşa etmemiz gerekiyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlık yaptığı 12 yıl bo-
yunca "bilim altyapısını güçlendirmenin, özgür hale getir-
menin ve gerekli iklimi, atmosferi tesis etmenin mücadele-
sini verdiklerini" ifade ederek şunları söyledi: "Bakın şu anda
dahi, üniversitelerimizde 1940'ların dünyasında yaşayan, o
günlere takılıp kalmış, akademisyenler var. Elbette çeşitlilik
olarak, bir numune olarak onların da fikirlerine saygı duya-
cağız. Ama bu zihnin, bu fikrin bütün bir eğitim sistemini,
üniversite sistemini, bilim atmosferini karartmasına ve zehir-
lemesine müsaade etmemeliyiz."
Çocukların, gençlerin, bilim insanlarının yurtdışına gitme-
ye gerek duymayacağını, ülkelerinde gerekli atmosferi bula-
caklarını söyleyen Erdoğan, "yurtdışına gidenlerin de cazibe
merkezi olan ülkelerine süratle geri döneceklerini, 300'ü
aşkın akademisyenin geri döndüğünü duymanın önemli bir
haber olduğunu" belirtti.
Erdoğan, "Bununla birlikte dünyanın her yerinden akade-
misyen, bilim insanı, araştırmacıları cezbedecek, ülkemizi bu
anlamda da bir cazibe merkezi haline getiriyoruz, getirece-
ğiz. Bu arada biliyorsunuz, bizim değerlerimiz ilimMüslüma-
nın yitiğidir, nerede bulursa alır. Onun için gerek YÖK, gerek
TÜBİTAK şu anda biliyorsunuz yurtdışına lisans, lisansüstü,
doktora öğrencileri gönderiyor. Bizler bütün bunları her ge-
çen gün yapacak güçteyiz. En önemlisi de bunu inşa edecek
tarihi bir tecrübeye sahibiz. Bilim merkezi, cazibe merkezi
Buhara'yı, Konya'yı, İstanbul'u, bugün bu topraklarda bir kez
daha kurabiliriz. Yeter ki en başta kendimiz buna inanalım"
dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle
sürdürdü: "TÜBİTAK'ı, bu ülkenin bilim politikalarına istika-
met çizecek bir merkez olarak güçlendirdik, güçlendiriyoruz.
Niyetimiz tamamen burada özellikle kaliteyi yükseltmek,
hedefimiz, gayemiz bu ülkede bilimin desteklenmesi, teşvik
edilmesi. Ama ne oldu? Bir gizli yapı sinsice TÜBİTAK'ın için-
de büyüdü, adeta bir ur gibi gizlice bünyeyi sardı, bünyeye
hâkim oldu ve başka gayelere hizmet etmeye başladı. Bilim
üretmesini, bilimi teşvik etmesini beklediğimiz TÜBİTAK,
kendi ülkesinin cumhurbaşkanını, başbakanını, genelkur-
may başkanını, bakanlarını dinlemek gibi, uluslararası istih-
barat servislerine hizmet vermek gibi haince bir planın ne
yazık ki zemini oldu. 'Kriptolu telefon ürettik' dediler. Bunu
devletin üst düzey yöneticilerine veriyorlar ve sonra ellerin-
deki şifrelerle bu telefonları dinleyip bir yerlere servis edi-
yorlar. Burada sadece ihanet yok, burada aynı zamanda çok
ciddi bir ahlaksızlık da var. Ayrıca burada sadece kendi vata-
nına ihanet, kendi milletine ahlaksızlık değil bilime ihanet,
tüm bilim camiasına yönelik ahlaksızlık da var."
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek de tö-
rende yaptığı konuşmada bilimsel gelişmelerin her şeyden
önemli olduğunu belirterek, bilim insanlarının çalışmaları-
nın desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Ödül alan bilim in-
sanlarını da tebrik eden Çiçek, toplumlara bilim insanlarının
yaptığı çalışmaların yön verdiğini söyledi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık
"Ar-Ge Çalışmaları 8 Kat Arttı"
Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Fikri
Işık, TÜBİTAK tarafın-
dan bilim insanları ile
araştırmacıların yetiş-
tirilmeleri ve geliştiril-
meleri için doğrudan
aktarılan kaynak mik-
tarını artırdıklarını be-
lirterek, "Bunu, 2003
yılında 5,5 milyon lira
1,2,3,4,5,6 8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,...40
Powered by FlippingBook