teknolojilerini aktif olarak kullanabilen,
problem çözücü, teknolojiyi yakından takip
eden ve uygulayabilen, bilgi çağı becerilerini
kazanmış bireyler yetiştirme yolunda çok önemli
bir adım atmış olacağımızı vurguladı.
"Eğitimde Fatih Projesi İşbirliği Protokolü" ile pilot
uygulaması süren Fatih Projesi’nin birçok ayağını
güçlendirmeyi amaçladıklarını ifade eden Dinçer,
dünyanın en büyük eğitim projelerinden Fatih Projesi’ni
yürütürken birçok bakanlık ve kurumdan destek aldıklarını,
birlikte çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Bilgi çağının
gereklerine öğrencileri hazırlayabilmek için bunları yeterli
görmediklerini belirten Dinçer, "Daha güçlü işbirlikleriyle
öğretmenlerimizi daha nitelikli, öğrencilerimizi daha bilgili,
müfredatımızı daha zengin hale getirmek istiyoruz" dedi.
Bakan Ergün:
Proje Türkiye’yi bilişim üssü yapacak
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ise, Türkiye’nin en büyük
avantajının genç, büyük ve dinamik nüfusu olduğunu belirtti. En büyük
yatırımın insana yapılması gerektiğini, Türkiye’nin bugünkünden daha
müreffeh, daha kalkınmış olmasının eğitimin hem içerik hem de materyal
anlamında güçlendirilmesiyle mümkün olacağını belirten Bakan Ergün,
toplumun ihtiyaçlarına göre teşekkül etmeyen bir eğitim sistemi ile geleceğin
güçlü Türkiye’sinin kurulamayacağını ifade etti.
Milli eğitim politikalarıyla bilim, sanayi ve teknoloji politikaları arasında bir eşgüdüm
olmasını çok önemsediklerinin altını çizen Ergün, bilim alanında bir sıçrama
yaşayacaksak, çocuklarımızın üniversitelere çok daha sıhhatli, daha donanımlı bir
şekilde gelmeleri gerektiğini; çocuklarımızın, öğrenme becerileri kadar, merak etme,
sorgulama ve araştırma becerilerinin de geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Mesleki eğitime önem verilmesiyle sanayinin ve geleceğin ihtiyaçlarına uygun ara
elemanların yetiştirileceğini belirten Bakan Ergün, üniversitelerimizle sanayimiz arasındaki
bağların güçlendirilmesi, entegrasyon sağlanması ve bilginin ürünlere dönüşmesini ve
ticarileşmesinin temin edilmesi gerektiğini vurguladı. Eğitim ve öğretimin niteliğini artırmak için
MEB’in ihtiyaç duyduğu Ar-Ge faaliyetlerinin yürütülmesinin büyük önem taşıdığının altını çizen
Ergün, TÜBİTAK’ın söz konusu protokollerle sahip olduğu bilgi, tecrübe ve teknoloji kapasitesini
MEB ile daha yoğun ve sistemli şekilde paylaşmaya başlayacağını bildirdi.
4
1,2,3,4,5 7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,...44